SAADET ANAHTARI
Bu eserin orijinal hali Miftâhü’s-Saâde şeklinde isimlendirilmiş olup Muhammed İhsan Oğuz Beyefendi’nin kendi el yazılarıyla Osmanlı Türkçesi kullanılarak Arap harfleriyle yazılmıştır. Kitabın baskıya hazırlanması aşamasında eserin orijinali, önce Arap harflerinden Latin harflerine çevrilmiş ve orijinal telaffuzu aynen muhafaza edilerek yazılmıştır. Daha sonra ise günümüz Türkçesine çevrilmiştir.
Eser 1964 yılında kaleme alınmıştır. Dinin ne olduğunu, insanların dine olan ihtiyaçlarını ve İslâm’ın yüceliğini; İslâm’ın inanç ve amele, ahlâk ve ihlâsa ilişkin hükümlerini; tevhîd inancı ile iman esaslarını âyetler ve hadisler ışığında anlatmakta, okuyucularına bu konularla ilgili doyurucu bilgiler sunmaktadır. Muhammed İhsan Oğuz, İslâm’ın temeli olan 6 iman esasını ve onun dayandığı tevhîd inancını anlattığı bu esere ayrı bir önem vermiş, dost ve yakınlarının eserlerin neşrine yönelik istekleri üzerine ilk olarak bu eserinin neşrini uygun görmüştür. Eserin diğer ilâhî dinlerin akidelerini değerlendirmesinin yanı sıra dikkat çeken yönü sahabe arasında meydana gelen ve Müslümanları asırlarca meşgul eden Cemel ve Sıffîn savaşlarına da değinmesi, gelebilecek tepkilere rağmen bu mesele ile ilgili gerçekleri dile getirmesi ve Muâviye’yi eleştirmesidir. Miftâḥu’s-Saâde’de bu meseleyi derinliğine araştırıp incelemiş, seçilmiş meşrû halifeye isyan ederek binlerce insanın ölümüne yol açmanın ve hutbelerde Hz. Ali’ye lânet okutturmanın ictihâd ile bir ilgisi olmadığını düşünerek Muâviye’nin Hz. Ali’ye isyanının bir içtihat hatası değil, saltanat ihtirası olduğuna kanaat getirmiştir. Allah dostu olarak kabul ettiği ve eserlerini kendine kaynak olarak kabul ettiği İmam Rabbânî’nin (1034/1624) Muâviye’nin yaptıklarını içtihat hatası olarak değerlendirmesini ise hata olarak değerlendirmiştir. Muâviye’nin, dört halife dönemindeki şûraya dayalı yönetim tarzını saltanata çevirmesini şiddetle eleştirmiş ve bu eserinde İslâm’ın belli bir yönetim/rejim şekli emretmediğini belirterek, kitap ve sünnete uymaya çalışan dört halifenin yönetim şeklinden hareketle demokratik bir hükûmet yönetiminin İslâm’a uygun olduğunu söylemiştir. Orijinali bir defterde yazılı 614 sahifeden müteşekkil Miftâḥu’s-Sa‘âde’nin 122 sahifesi, lügatçedir. Eserin Oğuz’un kendi el yazılarıyla istinsah edilmiş birkaç nüshası bulunmakta olup, bu nüshalarda bazı kelime ve ifade değişiklikleri ile ekleme-çıkarmalar vardır. Orijinal nüshalar Muhammed İhsan Oğuz Vakfı’nca muhafaza edilmektedir.3
Bu bakımdan Saadet Anahtarı Müslümanlara, İslâm’ın gerçeklerini ve iyiliklerini en doğru biçimde gösteren, iman şuuru ile birlikte gönül huzuru veren, her Müslüman’ın okuduğunda kendisini daha bilgili ve daha mutmain addedeceği çok kıymetli bir eserdir.
3 Mustafa Aykaç, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir Âlim Portresi: Muhammed İhsan Oğuz’un Hayatı, Eserleri ve Literatüre Etkisi, Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 4, Sayı 1’den alınmıştır.